Bugün gazetesi yazarı Yavuz Baydar köşesinde havuz medyasındaki Twitter'ı dize getirdik gibi haberlerin gerçeği yansıtmadığını yazdı.
Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın 'Zararlı ve mahkeme kararına konu içeriklerin 'buzlanarak' etkisizleştirilmesi kararının zaten var olduğunu belirten Baydar Twitter'ın şu açıklamasını aktardı: "Birçok ülkeden Türkiye meselesi izleniyor. Burada kullanıcılarımızın aleyhinde bir işleme başlarsak devamı diğer ülkelerde de gelecek. O yüzden bu konuda kararlı durmaya çalışıyoruz."
İŞTE YAVUZ BAYDAR'IN BUGÜNKÜ YAZISI...
Türkiye'de hep böyledir. 'Milli mesele' haline getirilen her konuda medya, 'Ankara ne derse odur' prensibinden hareket eder. Diğer taraflar ne anlatıyor, kulak verilmez.
En olmadık biçimde kuyuya atılan Twitter taşı konusunda da hal böyle.
AKP yanlısı gazetelerde Twitter'ı 'dize getirme' konusunda bir zafer havasıdır gitmekte. 'Tamam bu iş oldu, yaşasın yasaklar' gibi evlere şenlik bir durum var.
Acaba?
Bu soruyu sorarken, dün Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın resmi açıklaması düştü ekranlara. Bakan, Twitter yönetimiyle yapılan görüşmelerden çıkara çıkara bir garip uzlaşmanın sağlandığı bilgisini çıkarabilmiş. Şöyle diyor: 'Zararlı ve mahkeme kararına konu içeriklerin 'buzlanarak' etkisizleştirilmesi konusunda görüş birliğine varılmıştır.'
Gerisi, 'konuşuldu, görüşüldü' tarzı, boş bir hikaye.
Peki, Ankara ne dedi, Twitter ne dedi? Taraflar nerede duruyor?
Kamuoyunu bilgilendirme konusunda esas 'buzlanma' burada.
Twitter Başkan Yardımcısı Colin Crowell, önceki gün İstanbul'da sosyal medya uzmanı bazı akademisyenlerle bir araya geldi. Ve onlara, Ankara toplantısının kendi cenahlarından görünüşünü anlattı.
Toplantıya katılan az sayıdaki uzmanlardan biri, Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Erkan Saka'ydı.
Amerikalılar’a işlemedi
Saka'nın Bağımsız Medya Platformu (P24) ile paylaştığı özel toplantı notları şöyle:
* Vergi meselesini Türkiye'ye vardığımızda öğrendik, dediler. Twitter'ın yasaklanma sürecine bakıldığında, buna mazeretler üretilmesini görüyoruz zaten. Önce birkaç tane kapatma kararı kullanılıyor ama kısa süre sonra kamuoyu önünde Twitter'ın vergi vermediği ve bu nedenle kapatıldığı argümanı yayılıyordu. Bu Şark kurnazlığı Türkiye kamuoyu önünde kısmen işlese de Amerikalılar'a tam işlemeyecekti. O yüzden onlara mahkeme kararları sunulmuş. Twitter ekibinin verdiği cevap ise tahmin ettiğimiz gibi: Kapatmaya neden olan meselelerin çoğu mahkemelik bile olmadan Twitter'a bizzat şikayet edildiğinde halledilebilecek meseleler.
* Twitter reklam işleriyle ilgili olarak Türkiye'den bir ajansla çalışıyor. Bu ajans (Genart) Türkiye'de ve zaten vergi ödüyor.
* Önemli soru: Kullanıcı bilgileri verildi mi? Twitter ekibi net: Kullanıcı bilgisi vermiyoruz. Yerel mahkeme kararına göre içeriği engellesek bile, kullanıcı bilgisini Türkiye Devleti'nin alabilmesi için ABD'deki mahkemelere başvurması gerekiyor. Ancak orada bile Twitter kullanıcı bilgisi vermemek için mücadele ediyor. Bu Türkiye'ye özgü değil. Twitter'ın itibarının bir kısmı bu politikasından kaynaklanıyor zaten.
Buzlanma yıllardır var
* Twitter ekibi şunun da altını çiziyor: "Birçok ülkeden Türkiye meselesi izleniyor. Burada kullanıcılarımızın aleyhinde bir işleme başlarsak devamı diğer ülkelerde de gelecek. O yüzden bu konuda kararlı durmaya çalışıyoruz."
* Twitter ekibi şunun da altını çizdi. Google'ın sırf İrlanda bürosu çalışanlarının sayısı tüm Twitter çalışanlarından fazladır. Twitter nihai olarak ticari bir şirkettir ve ofis açma kararlarını ekonomik analizler doğrultusunda yapar. Hükümet çevrelerinin daha hızlı iletişim isteklerini anladıklarını ama bunu Türkiye'deki avukatları ve İrlanda'daki ofisleri sayesinde halledebileceklerini belirttiler. Dünyanın her yerinde aynı ölçüler çerçevesinde ofis açtıklarını ve Türkiye'den henüz yüksek bir gelir gelmediği için ofis açmayı şimdilik düşünmediklerini belirttiler.
Peki 'buzlama' neyin nesi? Saka'nın cevabı: 'Bu uygulama zaten burası da dahil her yerde yıllardır yapılıyor. Yeni değil.'
No comments:
Post a Comment