Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Merve Kalelioğlu, “Bahar ayları ile birlikte vücudumuzda da baharı hissetmek için beslenme şeklinizde de değişiklik yapılmalıdır” dedi.
Soğukların ardından ısınan havaların insanlara daha çok enerji vermesi gerekirken kimilerine halsizlik, yorgunluk, uykuya eğilim, dikkat eksikliği, algılamada sorunlar, eklem ağrıları gibi sorunları da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Kalelioğlu, her gün birkaç kişinin bu sorunları çözmek için farklı, reçetesiz, bilinçsizce kullanılan takviye ilaçlara başvurduğunu söyledi.
Enerjinizi koruyun
Kalelioğlu, “Kimilerimiz de kışın verdiği hareketsizlik ile beraber alınan kiloları vermek için ‘şok diyetler’, internette veya bazı işletmelerde onaysızca satılan zayıflama ilaçlarına başvuruyor. Ayrıca kimilerimiz de diyet kitaplarına başvurarak diyet yapmaya karar veriyor ki, beslenme şeklinin ‘kişiye özgü’ olduğunu unutup herkes için yazılan bilgiler ile zayıflamaya çalışıp, metabolizma düzenlerine daha çok zarar verip geri dönüşü olmayan zararları veriyor” diye konuştu.
Su tüketimini arttırın
Kalelioğlu, bahar ayları ile birlikte vücudumuzda da baharı hissetmek için beslenme şeklinizde de değişiklik yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Sağlıklı beslenmek için öncelikle günlük mutlaka 2-2,5 litre yani 10-12 su bardağı su tüketimi gerekmektedir.Havaların ısınması su ihtiyacımızı artırırken, çay ve kahve tüketimi su yerine geçmemektedir. Günlük tüketeceğiniz bitki çaylarıyla bir miktar sıvı ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Fakat geri kalan ihtiyacınızı mutlaka su olarak tüketmelisiniz.
Günlük beslenmenizde belirli programlar dahilinde az ve sık besin tüketmelisiniz. Böylelikle uzun süren açlıkların sonrasında oluşacak çok acıkmalara ve ani yeme ataklarına dönüşmesini engelleyebilirsiniz. Ağır yemekler tüketmemelisiniz. Kavurma, kızartma gibi yağlı yemeklerin sindirimi daha zor gerçekleşeceği için bahar aylarında daha çok yorgunluğa neden olmaktadır” şeklinde konuştu.
Bahara hazırlanırken nasıl beslenmeli
- Mutlaka taze sebze ve meyve tüketimine önem gösterilmesi gerektiğin ifade eden Kalelioğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. Öğünlerde tüketilen salatalar, ara öğünlerde tercih edilen meyveler ile ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olabilirsiniz. Tercih edilen meyve ve sebzelerde çeşitlilik tercih ederek vitamin ve mineral çeşitliliği sağlayabilirsiniz.
- Ayrıca vücudumuzun direncini artıracak, kansere karşı vücudumuzu korumaya yardımcı olacak antioksidan niteliği taşıyan A-C-E vitaminleri Se (selenyum)-Zn(çinko) mineralleri desteği ile vücudunuzu bahara hazırlamaya yardımcı olabilirsiniz.
- Havuç, kayısı, kavun, şeftali, ıspanak, tere, Roka, maydanoz, balık, yumurta sarısı gibi A vitamininden zengin yiyecekler, yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, bitkisel yağlar, yumurta gibi E vitamininden zengin yiyecekler, biber, turinçgil, çilek, kivi, brokoli, maydanoz gibi C vitamininden yiyeceklerle vitamin desteğinizi sağlayabilirsiniz.
- Et, balık, süt, yumurta, yağlı tohumlar, deniz ürünleri gibi çinkodan zengin besinler, tahıl, yumurta, deniz ürünleri, balık, soğan, mantar, gibi selenyumdan zengin besinler ile mineral desteğinizi sağlayabilirsiniz.
- Tam tahılı ürünler tercih edilmesiyle posa (lif) tüketiminizi artırarak aynı zamanda kan şekerinizi dengelemeye de yardımcı olabilirsiniz. Tam tahıllı ürünlerin içerdiği B vitaminleri ile bahar ayları yorgunluğunuzu atmanıza yardımcı olabilirsiniz.
- Probiyotik ve prebiyotik içeren besin tüketiminizi artırarak hem barsak floranızın yenilenmesine yardımcı olurken hem de barsak hareketliliğinizi dengeleyebilirsiniz. Aynı zamanda düzenli barsak sisteminiz ile hem ağırlık artışınızı dengeleyebilir hem de bağışıklık sisteminizin güçlendirebilirsiniz.
- Böylelikle bahar yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Hayatımızın eksilmez bir parçası olan hareket olmazsa olmazdır. Mutlaka haftada en az 3 gün 30-45 dakika tempolu yürüyüş yaparak hem daha fit bir bedene hem de daha sağlıklı, stresimiz günlerle kendinizi bahara hazırlayabilirsiniz.”
No comments:
Post a Comment